TARİHÇE
Doğu Anadolu'nun en büyük kenti olan Erzurum'un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum'u da içine alan bölge tarih boyunca Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Parftlar, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Sasaniler, Moğollar, İlhanlılar ve Safeviler gibi çok çeşitli kavim ve milletler tarafından idare edilmiştir.1514 yılında şehir ve çevresini fetheden Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1923 yılına kadar bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir.
Erzurum'un bilinen ilk adı Doğu Roma (Bizans) İmparatoru II.Theodosios' a (408-450) izafe edilen Theodosiopolis'tir ve şimdiki Erzurum' un yerinde kurulmuştur. IV. asır sonuna doğru Roma imparatorluğu sınırları içine alınmıştır.
Bugünkü Erzurum adı ise, Erzen' in Selçuklular tarafından fethedilmesi üzerine ahalisinin Theodosiopolis' e (Kalikala=Karin) göç etmelerine müteakip bu şehre Erzen ve Türk hâkimiyetinin ilk safhalarında bu adın sonuna, Meyyafarikin (Silvan) ile Siirt arasındaki Erzen' den ayırmak ve Anadolu'ya ait olduğunu belirtmek üzere Rum kelimesi ilave edilmiştir. Böylece bölgeye Erzen al-Rum denilmeye başlanmıştır. Selçuklular tarafından Erzurum'da basılmış paraların üzerinde şehrin adı Arzan al-Rum şeklinde yazılmıştır.
Erzurum ve çevresi özellikle son Kalkolitik ve Eski Tunç çağından itibaren yoğun iskâna ve siyasi olaylara tanık olmuştur. Bunun sebebi en eski çağlardan beri önemli ticari ve askeri yolların kavşak noktasında yer almaşı, zengin akarsu ağım bünyesinde bulundurması ve doğal savunma zeminine sahip olmasıdır. Çevredeki sert iklim şartlarına rağmen.dağ silsileleri ve akarsu boylarındaki verimli ovalar tarıma ve bilhassa hayvancılığa uygun bir ortam oluşturmuştur. Karaz, Pulur ve Güzelova kazılarının tanıklığında, yaklaşık altı bin yıldan beri çevredeki yaşama biçiminin devam ettiği söylenebilir. Bölgede M.Ö. IV. binden itibaren çok kuvvetli bir kültür birliğinin olduğu da ortaya çıkmıştır.
Doğu Anadolu'nun en büyük kenti olan Erzurum'un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum'u da içine alan bölge tarih boyunca Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Parftlar, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Sasaniler, Moğollar, İlhanlılar ve Safeviler gibi çok çeşitli kavim ve milletler tarafından idare edilmiştir.1514 yılında şehir ve çevresini fetheden Osmanlılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1923 yılına kadar bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir.
Erzurum'un bilinen ilk adı Doğu Roma (Bizans) İmparatoru II.Theodosios' a (408-450) izafe edilen Theodosiopolis'tir ve şimdiki Erzurum' un yerinde kurulmuştur. IV. asır sonuna doğru Roma imparatorluğu sınırları içine alınmıştır.
Bugünkü Erzurum adı ise, Erzen' in Selçuklular tarafından fethedilmesi üzerine ahalisinin Theodosiopolis' e (Kalikala=Karin) göç etmelerine müteakip bu şehre Erzen ve Türk hâkimiyetinin ilk safhalarında bu adın sonuna, Meyyafarikin (Silvan) ile Siirt arasındaki Erzen' den ayırmak ve Anadolu'ya ait olduğunu belirtmek üzere Rum kelimesi ilave edilmiştir. Böylece bölgeye Erzen al-Rum denilmeye başlanmıştır. Selçuklular tarafından Erzurum'da basılmış paraların üzerinde şehrin adı Arzan al-Rum şeklinde yazılmıştır.
Erzurum ve çevresi özellikle son Kalkolitik ve Eski Tunç çağından itibaren yoğun iskâna ve siyasi olaylara tanık olmuştur. Bunun sebebi en eski çağlardan beri önemli ticari ve askeri yolların kavşak noktasında yer almaşı, zengin akarsu ağım bünyesinde bulundurması ve doğal savunma zeminine sahip olmasıdır. Çevredeki sert iklim şartlarına rağmen.dağ silsileleri ve akarsu boylarındaki verimli ovalar tarıma ve bilhassa hayvancılığa uygun bir ortam oluşturmuştur. Karaz, Pulur ve Güzelova kazılarının tanıklığında, yaklaşık altı bin yıldan beri çevredeki yaşama biçiminin devam ettiği söylenebilir. Bölgede M.Ö. IV. binden itibaren çok kuvvetli bir kültür birliğinin olduğu da ortaya çıkmıştır.
MUSTAFA KEMAL PAŞA ERZURUM'DA:
3 Temmuz 1919 da Erzurum'a gelen Mustafa Kemal Paşa gelişinin ertesi günü 4 Temmuz'da Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni ziyaret etti.Mustafa Kemal Paşa, 5 Temmuz 1919'da yakın arkadaşları ile bir toplantı yaptı. Toplantı-ya Karabekir Paşa, Rauf Bey, Eski Vali Münir, Süreyya, Ordu Müfettişliği Kurmay Başkanı Kazım, Kurmay Binbaşı Hüsrev, Binbaşı Refik, M. Müfit Beyler katılmışlardı. Bu toplantıda bulunanlar, Mustafa Kemal Paşa' ya sonuna kadar yardım edeceklerine, onu lider olarak kabul ettiklerine dair söz verdiler.
Daha sonra toplanacak olan Milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Erzurum Kongre'sinin ilk temelleri bu toplantıda atılmış ve daha sonra 23 Temmuz 1919 da geniş katılımlı olarak gerçekleştirilmiş ve Milli Mücadele'ye dair önemli kararlara imza atılmıştır.
3 Temmuz 1919 da Erzurum'a gelen Mustafa Kemal Paşa gelişinin ertesi günü 4 Temmuz'da Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni ziyaret etti.Mustafa Kemal Paşa, 5 Temmuz 1919'da yakın arkadaşları ile bir toplantı yaptı. Toplantı-ya Karabekir Paşa, Rauf Bey, Eski Vali Münir, Süreyya, Ordu Müfettişliği Kurmay Başkanı Kazım, Kurmay Binbaşı Hüsrev, Binbaşı Refik, M. Müfit Beyler katılmışlardı. Bu toplantıda bulunanlar, Mustafa Kemal Paşa' ya sonuna kadar yardım edeceklerine, onu lider olarak kabul ettiklerine dair söz verdiler.
Daha sonra toplanacak olan Milli mücadele, milli birlik ve bağımsızlık hareketinin temelinin atıldığı Erzurum Kongre'sinin ilk temelleri bu toplantıda atılmış ve daha sonra 23 Temmuz 1919 da geniş katılımlı olarak gerçekleştirilmiş ve Milli Mücadele'ye dair önemli kararlara imza atılmıştır.
COĞRAFYA:
Erzurum ili, Türkiye'nin orta ve batı kesimlerine göre, yükseltinin fazla olduğu illerinden biridir.
Doğu Karadeniz Dağlarının doğu uzantıları olan Rize Dağları, ili kuzeyden çevreler ve Rize ile sınırını oluşturur. Karadeniz'e paralel düzenli sıralar durumunda uzanan bu dağlar, geçit vermez ve yüksektir. En yüksek noktaları
Erzurum şiddetli karasal Doğu Anadolu iklimi bölgesinde yer alır. İlin yıllık sıcaklık ortalaması 6,0 derece kadardır.
İki coğrafi bölgede toprakları buluna Erzurum İlinin arazi büyüklüğü, yaklaşık 25.066 km² kadar tutar. Bu toprakların kuzey kesimi yani İspir, Narman, Oltu, Olur, Pazaryolu, Tortum ve Uzundere İlçelerinin toprakları, Karadeniz Bölgesinin Doğu Karadeniz sınırları içinde kalmaktadır. Ancak bu kesim, İl topraklarının yaklaşık % 30'luk bir payını oluşturur. Geriye kalan % 70 gibi önemli bir pay, Doğu Anadolu Bölgesi dâhilinde yer alır. İl, arazi büyüklüğü bakımından, sırayla Konya, Sivas ve Ankara İllerinden sonra, Türkiye'nin 4. büyük ili konumundadır.
Erzurum İli, genel olarak yüksek arazilerden oluşur. Örneğin platoların deniz düzeyine göre yükseklikleri
İl topraklarını kuzeyden engebelendirmiş olan dağlarsa, Kuzey Anadolu Dağlarının ikinci sırasına bağlı yükseltilerdir. Bunların başlıcaları, İspir ve Erzurum arasında yer alan Mescit Dağları (en yüksek nokta
İl arazisinin büyük çoğunluğunda, karasal iklim özellikleri egemendir. Kışlar uzun ve sert, yazlar kısa ve sıcak geçer. İl arazisinde egemen doğal bitki örtüsü, step formasyonudur. Orman örtüsü, pek yaygın değildir. Bu örtünün alt sınırı, 1900-2000 metrelerde başlamakta ve üst sınır, 2400 metrelerde son bulmaktadır. Başlıca orman örtüsü alanları, Oltu, Olur ve Şenkaya ilçelerindeki sarıçam ve meşe ormanlarıyla, Erzincan-Aşkale sınırlarında rastlanan meşe ormanlarıdır. İl arazisinin % 60'tan biraz fazlası steplerle kaplıdır. Bu doğal bitki örtüsü, yer yer keven topluluklarıyla verimsiz hale gelse de, geniş alanlarda mera hayvancılığına uygun verimli çayırlıklar durumundadır.
İl arazi büyüklüğüne koşut bir nüfus barındırmaz. Erzurum nüfusu yavaş artan illerimizdendir. Bunun başlıca nedeni ilin sürekli olarak göç vermesidir. Bugün ise il nüfusu bir milyona yaklaşmaktadır.
İLÇELER:
İSPİR: İspir'in bulunduğu Çoruh boylarının tarih çağı M.Ö IX.yüzyıl sonlarında başlamaktadır.M.Ö 680 yıllarında Saka Türkleri Kafkas Dağlarını aşarak Anadolu'da görülmeye başlar. M:Ö.665 yıllarında Saka Türklerinden Saperler Çoruh boylarına yerleşir .Anadolu Selçuklu Devleti yıkıldıktan sonra çeşitli devletlerin himayesi altında kalan İspir bölgesi 1401-1502 yılları arasında Akkoyunlular'ın himayesinde kalır.Nihayet Eylül 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına Birinci Dünya Savaşı döneminde İspir ve çevresi 1916 -1918 yılları arasında Rus işgali ve Ermeni mezalimine uğramış;25 Şubat 1918'de Kazım Karabekir Paşa komutanlığında 1.Kafkas Kolordusuna bağlı birliklerce vatan topraklarına katılır.
İlçe bölgesel olarak Doğu Karadeniz Bölgesinin Güney Doğusunda kalmaktadır. Anadolu'nun kuzeyinde, Doğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesi arasında önemli bir geçit noktasında1050 metre yükseklikte 2100 m2lik bir alanı kaplamakta olan İspir Doğu Anadolu'yu Karadeniz'e bağladığı gibi, Anadolu'nun Kafkaslara bağlanmasını da sağlayan önemli bir geçit noktasıdır. Karadeniz ikliminin yumuşak etkileri ile kara ikliminin sert özelliklerinin beraber görüldüğü bölge, dağlık bir arazi yapısına sahiptir.
Ekonomisi ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılığa dayanır.
İlçe bölgesel olarak Doğu Karadeniz Bölgesinin Güney Doğusunda kalmaktadır. Anadolu'nun kuzeyinde, Doğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesi arasında önemli bir geçit noktasında
Ekonomisi ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılığa dayanır.
TORTUM: Merkez ilçenin kuzeyinde yer alır yüz ölçümü 1484 km2 dir. 1990 sayımına göre nüfusu 34.100 kişi dolayındadır. İlçe toprakları Erzurum-Artvin yolu üzerinde dağlık ve derin vadilerle yayılmış bir arazi üzerindedir. İlçenin Erzurum'a doğru yer alan güney kesimlerinde halkın başlıca geçim kaynağı hayvancılıktır. Tabii çayır ve mera alanları aşırı otlatma yüzünden büyük ölçüde tahrip olmuştur. Vadi tabanlarında yer alan kesimlerde meyvecilik yapılır son yıllarda modern usullerle yapılan meyvecilik gelişme kaydetmiştir.
PASİNLER: Eski adı Hasankale olan Pasinler kenti, aynı adı taşıyan ovanın kuzeyinde Hasanbaba dağı eteklerinde kurulmuştur. Yerleşmenin kuruluşu, İskitler dönemine kadar uzanmaktadır. Selçuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı dönemlerinin önemli merkezlerindendir. Kaleyi, İlhanlılar'dan Emir Hacı Togay'ın oğlu Hasan yaptırdığından, yerleşme uzun süre Hasankale adını taşımış, günümüzde ise adı Pasinler olarak değiştirilmiştir.
Tarım ürünleri, her çeşit tahıl ve baklagilin yanında çeşitli sebzeleri de içerir. Çeşitleri az olmakla birlikte meyveleri da vardır. Alçı, kireç ve yapı taşı ocaklarına, birçok kükürtlü kaplıcaya, bir çok maden suyu kaynağına sahiptir.
Küçük sanayisi, alacalı kilim, seccade, ihram, şal ve keçe dokumaya dayalıdır.
Tarım ürünleri, her çeşit tahıl ve baklagilin yanında çeşitli sebzeleri de içerir. Çeşitleri az olmakla birlikte meyveleri da vardır. Alçı, kireç ve yapı taşı ocaklarına, birçok kükürtlü kaplıcaya, bir çok maden suyu kaynağına sahiptir.
Küçük sanayisi, alacalı kilim, seccade, ihram, şal ve keçe dokumaya dayalıdır.
KARAYAZI: Karayazı ilçesi Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Murat Van bölümünde yer almaktadır. İlçenin sınırları doğudan Ağrı ili Eleşkirt ve Tutak ilçesi, Güneyde Erzurum Karaçoban ve Hınıs İlçeleri, Güney batısında Tekman ilçesi, Kuzeyde Pasinler ve Horasan ilçesi ile çevrilidir
Ekonomik Yapı büyük oranda hayvancılığa dayanır.
Ekonomik Yapı büyük oranda hayvancılığa dayanır.
TEKMAN: 1946 yılına kadar Hınıs İlçesine bağlı bir köy iken 1946 yılında çıkarılan bir kararnameyle İlçe statüsüne kavuşmuştur. İlçe Erzurum İlinin Güneyinde bulunan Palandöken ve Kargapazarı dağları ile Bingöl dağlarının arasında ve kesişim noktasında bulunmakta olup, doğusunda Köprüköy ve Karayazı İlçeleri, Güneyinde Hınıs İlçesi ile Muş ve Bingöl ve Muş İlleri, Batısında Çat İlçesi, Kuzeyinde Pasinler İlçesi ve Erzurum Merkez ile çevrilidir. İlçemizin yüzölçümü 2197 KM2 olup, denizden yüksekliği (Rakımı) ortalama 1800 ile 2000 metredir. Oldukça dağlık ve engebeli bir yerleşim alanına sahiptir. İlçemiz bitki örtüsü bakımından ormanlık alanı yok denecek kadar az olup, tipik bir bozkır görüntüsüne sahip olmasına rağmen özellikle güneyindeki Erzurum-Bingöl yaylarında geniş otlak ve çayırlar mevcuttur. Yıllık yağış ortalaması 500mm olup, yağışlar özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında yağmaktadır. Kışları oldukça uzun ve bol kar yağışlı geçmekte karla kaplı olarak geçen süre ortalama 200 gündür.
İlçenin başlıca geçim kaynağı hayvancılıktır.
İlçenin başlıca geçim kaynağı hayvancılıktır.
AŞKALE: İlçe Erzurum-Artvin karayolu üzerinde, Tortum çayı vadisinde kurulmuştur. Erzurum'a 84 km . mesafede olup, Doğu Anadolu Bölgesinin Doğu Karadeniz Bölgesiyle sınır teşkil ettiği bölgelerden birisidir.
Bölgede iklim, genellikle doğu Karadeniz bölgesinin hâkim iklimidir. Yağışlar genellikle ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde görülür. Vadi içlerindeki mikro klima iklim özelliği sayesinde ilçede narenciye üretimi dışında tüm sebze ve meyve üretimi yapılmaktadır. Havzada yıllık ortalama sıcaklık 8 c0 ortalama yağış435 mm ' dir.
Bölgede iklim, genellikle doğu Karadeniz bölgesinin hâkim iklimidir. Yağışlar genellikle ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde görülür. Vadi içlerindeki mikro klima iklim özelliği sayesinde ilçede narenciye üretimi dışında tüm sebze ve meyve üretimi yapılmaktadır. Havzada yıllık ortalama sıcaklık 8 c0 ortalama yağış
OLTU: Tarihi kaynaklarda Olti'k, Oltu'm, Okhti'k veya Oltu'si (Olti'ler) diye geçen Oltu'nun tarihi günümüzden yaklaşık olarak 3000 yıl öncesine dayanır. Tarihi devirler boyunca çeşitli devletlerin egemenliği altında kalmıştır. İlçenin doğusunda Şenkaya, kuzeydoğusunda Olur, kuzeyinde Yusufeli ve Uzundere, batısında Tortum ve güneyinde Narman İlçeleri bulunmaktadır. İlçe konum olarak 41-59 doğu boylamları ile 40-34 kuzey enlemleri arasında yer alır. Coğrafi bakımdan dağlık ve ormanlık bir yapıya sahiptir.
İlçe rakımının düşüklüğü nedeniyle Doğu Anadolu Bölgesi'nin sert kara iklimine Oltu Vadisi boyunca rastlanmaz. Yüksek kısımlar ile vadi boyu arasında iklim farkı önemli derecededir. İlçede yıllık sıcaklık ortalaması 10.2 derecedir.
İlçe rakımının düşüklüğü nedeniyle Doğu Anadolu Bölgesi'nin sert kara iklimine Oltu Vadisi boyunca rastlanmaz. Yüksek kısımlar ile vadi boyu arasında iklim farkı önemli derecededir. İlçede yıllık sıcaklık ortalaması 10.2 derecedir.
OLUR: İlçenin ilk bilinen adı Tavusker'dir. Selçuklular zamanında ilçemiz Saltukoğulları Beyliği'ne bağlı olarak kalmış bu durum Moğol istilasına kadar devam ederek, istila sonrası Moğollara bağlanmış, daha sonra Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u fethiyle ilçe civarları da Osmanlı sınırlarına dâhil olmuştur. İlçe 1958 yılına kadar Oltu ilçesine bağlı bucak olarak kalmış Bu tarihten sonra da ilçe olmuştur.
İlçe Erzurum'a160 km uzaklıkta olup, Doğu Anadolu ile Doğu Karadeniz Bölgesi arasında yer alır. Olur, eski bir geçmişe sahip olması nedeni ile tarihi bakımdan oldukça zengindir. Olur bölgesini kontrol eden bazı kale ve gözetleme kuleleri eski ve orta çağlardan kalmıştır.
İlçe Erzurum'a
ILICA: Ilıca İlçesinin ilk yerleşme yeri, Karasu ile Pulur Çayı arasındaki verimli bölgedir. Bu bölgenin sınırları içinde yer alan Karaz (Kahramanlar Köyü)'da yapılan kazılar ve arkeolojik araştırmalar buradaki hayatın Milattan Önce 4000 yıllara kadar uzandığını göstermektedir.
i990 yılında ilçe olan Ilıca Son Nüfus sayımına göre İlçe Merkezi nüfusu 18.000,köy nüfusu 12.252 olup toplam nüfus 30.252'dir Erzurum İlinin batısında bulunan Ilıca'nın kuzeyi İspir İlçesi, güneyi Erzurum, doğusu Erzurum, kuzey doğusu Tortum ilçesi ve kuzey batısı Bayburt İli ile sınırdır.İlçenin geçim kaynağını tarım ve hayvancılık oluşturur.
i990 yılında ilçe olan Ilıca Son Nüfus sayımına göre İlçe Merkezi nüfusu 18.000,köy nüfusu 12.252 olup toplam nüfus 30.252'dir Erzurum İlinin batısında bulunan Ilıca'nın kuzeyi İspir İlçesi, güneyi Erzurum, doğusu Erzurum, kuzey doğusu Tortum ilçesi ve kuzey batısı Bayburt İli ile sınırdır.İlçenin geçim kaynağını tarım ve hayvancılık oluşturur.
ÇAT: İlçemizin bulunduğu topraklar yüzyıllar önce çeşitli akınlara maruz kakmıştır. Anadolu'ya yönelik Türk akınları özellikle Doğu Anadolu da yurt edinmek isteyen başta Selçuklular olmak üzere birçok Türk boyları Erzurum'a yaptıkları akınlarda İlçemiz topraklarına da akınlar düzenlemişlerdir. Yıllarca Rus işgalinde kalan İlçemiz Rusların çekilmesiyle birlikte Ermeni mezalimlerine maruz kalmış çok sayıda insanımız hunharca katledilmiş, köyler yakılmış yıkılmıştır.
İlçe Erzurum İlinin güneyinde yer alan Palandöken dağların güney batısındaki 1960 rakıma sahip, volkanik ve kayalık, etrafı tepelerle çevrili bir arazi görünümü arz eden yüksek platoların geniş alanlara yayıldığı, fazlaca düzgün arazinin olmadığı kısmen çorak ve tuzlu topraklara sahip bir yapıdadır. İlçenin Doğusunda Tekman İlçesi, Batısında Tercan İlçesi, Kuzeyinde Erzurum İli ve Güneyde Bingöl İli, Karlıova ve Yedisu İlçeleri ile çevrilidir.
Tipik karasal iklim özelliği taşıyan İlçemizde kış ayları şiddetli olup, yaz ayları sıcak ve kurak geçer. Yağmur genelde bahar aylarında yağar. Ekonomi genel olarak hayvancılığa dayalıdır.
İlçe Erzurum İlinin güneyinde yer alan Palandöken dağların güney batısındaki 1960 rakıma sahip, volkanik ve kayalık, etrafı tepelerle çevrili bir arazi görünümü arz eden yüksek platoların geniş alanlara yayıldığı, fazlaca düzgün arazinin olmadığı kısmen çorak ve tuzlu topraklara sahip bir yapıdadır. İlçenin Doğusunda Tekman İlçesi, Batısında Tercan İlçesi, Kuzeyinde Erzurum İli ve Güneyde Bingöl İli, Karlıova ve Yedisu İlçeleri ile çevrilidir.
Tipik karasal iklim özelliği taşıyan İlçemizde kış ayları şiddetli olup, yaz ayları sıcak ve kurak geçer. Yağmur genelde bahar aylarında yağar. Ekonomi genel olarak hayvancılığa dayalıdır.
HINIS: Hınıs ilçesinin kuruluş tarihçesi hakkında kesin bir bilgiye rastlanılmamaktadır. İlçe Erzurum ilinin güneyinde engebeli ve çevresi dağlarla kaplı 1720 rakımlı ova üzerinde kurulmuştur. Bölgenin etrafı yüksek dağlarla çevrilidir. Bu dağlar batıda Bingöl dağları, güneyde Akdoğan dağları doğuda Ak dağları, kuzeyde Kanca dağları ve Karya dağı ile çevrilidir. Bu dağlarla bilhassa Bingöl dağları üzerinde yayla ve platolar mevcuttur. Arazi genellikle çıplak bir görüntüye sahiptir. Tarım alanları azdır. Yağışlı havalarda çamur ve kaygandır.
Coğrafi konumu nedeniyle en eski yerleşim merkezlerinden biri olan ilçedeki çeşitli dönemlere ait tarihi eserler, yapıldıkları devrin kültür ve sosyal yaşamları ile mimari özelliklerini günümüze kadar taşımaktadırlar.
Hınıs ilçesi Erzurum ilinin en soğuk bölümünde bulunduğu için kış mevsimi yılın yarısından daha uzun süreyi içine alır. Bölgede çok sert bir kara iklimi hüküm sürer. Ekim ayında düşmeye başlayan sıcaklık değerleri özellikle Ocak ayında ortalama olarak -8.3 dereceye kadar düşer. Kar yağışlı olan bu devre şiddetli soğuktur. Etkisini Nisan ayına kadar sürdürür. Buna karşılık çok kısa süren yaz devresi ise oldukça sıcak geçer.
NARMAN: Narman Doğu Anadolu Bölgesinin Kars bölümünde ilin, kuzey doğusunda yer almaktadır. Erzurum’a iki ana yol ile bağlantısı bulunmaktadır. Birisi kuzey batı istikametinden96 Km .lik Tortum Erzurum asfalt kara yolu, diğeri güney doğu istikametinde 105 Km .lik Pasinler Erzurum asfalt ve kısmi (Pasinler Erzurum) arası duble kara yoludur.
Kuzeyde, Kuzeydoğu- Güneybatı istikametinde uzanan Karga pazarı dağları ile güneyde, Kuzeydoğu, Güneybatı yönünde uzanan Güllü dağları arasındaki havzada kurulmuştur. İlçenin yüzölçümü 1275 Km2 dir. Deniz seviyesinden yüksekliği 1640 metredir. İlçeye bağlı köyler ise çevredeki yüksek dağ kütlelerinin eteklerine serpilmiştir. İlçe ekonomisi hayvancılığa bağlıdır.
KÖPRÜKÜY: İl merkezinin doğusunda bulunan ilçenin doğusunda Horasan, batısında Pasinler güneyinde Karayazı ilçeleri bulunmaktadır. Pasinler Ovası içinde Aras Nehri'nin geçtiği alanda kurulmuş olan ilçe merkezi deniz seviyesinden1650 metre yüksekliktedir. Yüzölçümü 470 Kilometre karedir. Erzurum ve çevresi Türklerin eline geçmeden 40 yıl kadar önce Köprüköy fethedilmiştir. İlçenin toplam nüfusu 23.092 kişidir. Ekonomi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
HORASAN: 1071 Malazgirt savaşıyla Anadolu büyük ölçüde Selçuklu Devleti hâkimiyetine girmiştir. Bu savaş öncesinde ve sonrasında İran Horasan'ından gelen Türk toplulukları o zamana kadar ismi ÜSKÜHAT olan yere Horasan ismini vererek yerleşmişlerdir.
Sonraki dönemlerde bölge sırasıyla Saltuk Oğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti, Moğol Hâkimiyeti (1256 - 1340), Çoban Oğulları ve Ertana Beylikleri, Karakoyunlu Devleti, Moğollar ve Safavi Devleti Hâkimiyetinde kaldıktan sonra 1514 Çaldıran Savaşıyla birlikte Osmanlı Devleti hakimiyetine girmiştir.
Osmanlı döneminde Horasan, Erzurum Sancağı Pasinler Kazasına bağlı 16 köyden ibaret bir Osmanlı Nahiyesidir.1877 - 1878 Osmanlı Rus Harbi sonunda Horasan - Sarıkamış ve Eleşkirt sınırı hemen hemen Osmanlı - Rus sınırını oluşturmuştur.
1.Dünya Savaşı sırasında İlçe 1916 ile 16 Mart 1918 tarihleri arasında Rus ve Ermeni işgali altında kalmıştır.
Horasan ilçesi Cumhuriyet döneminde Pasinler İlçesine Bağlı Zanzak (Akçataş ) Nahiyesinin bir köyü iken 1940 yılında Nahiye merkezi şimdiki Horasan'ın bulunduğu yere nakledilmiş ve 30 köy bağlanmıştır.4 Aralık 1953 de çıkarılan 6191 sayılı kanunla ilçe olmuştur.
Horasan İlçesi Erzurum ilinin doğusunda Aras nehrinin kenarında kurulmuştur. Yüzölçümü 1662 Km2 dir. Deniz seviyesinden yüksekliği1650 m . dir. İlçenin doğusunda Sarıkamış, güneydoğusunda Eleşkirt, güneyinde Karayazı, batısında Köprüköy ve kuzeyinde Narman ilçeleri yer almaktadır. İlçenin toprakları genel olarak Aras nehri boyunca uzanan geniş düzlüklerle, Kuzey ve Güneyden çevrili tatlı eğimli çıplak geniş sırtlardan meydana gelmiştir.
Coğrafi konumu nedeniyle en eski yerleşim merkezlerinden biri olan ilçedeki çeşitli dönemlere ait tarihi eserler, yapıldıkları devrin kültür ve sosyal yaşamları ile mimari özelliklerini günümüze kadar taşımaktadırlar.
Hınıs ilçesi Erzurum ilinin en soğuk bölümünde bulunduğu için kış mevsimi yılın yarısından daha uzun süreyi içine alır. Bölgede çok sert bir kara iklimi hüküm sürer. Ekim ayında düşmeye başlayan sıcaklık değerleri özellikle Ocak ayında ortalama olarak -8.3 dereceye kadar düşer. Kar yağışlı olan bu devre şiddetli soğuktur. Etkisini Nisan ayına kadar sürdürür. Buna karşılık çok kısa süren yaz devresi ise oldukça sıcak geçer.
NARMAN: Narman Doğu Anadolu Bölgesinin Kars bölümünde ilin, kuzey doğusunda yer almaktadır. Erzurum’a iki ana yol ile bağlantısı bulunmaktadır. Birisi kuzey batı istikametinden
Kuzeyde, Kuzeydoğu- Güneybatı istikametinde uzanan Karga pazarı dağları ile güneyde, Kuzeydoğu, Güneybatı yönünde uzanan Güllü dağları arasındaki havzada kurulmuştur. İlçenin yüzölçümü 1275 Km2 dir. Deniz seviyesinden yüksekliği 1640 metredir. İlçeye bağlı köyler ise çevredeki yüksek dağ kütlelerinin eteklerine serpilmiştir. İlçe ekonomisi hayvancılığa bağlıdır.
KÖPRÜKÜY: İl merkezinin doğusunda bulunan ilçenin doğusunda Horasan, batısında Pasinler güneyinde Karayazı ilçeleri bulunmaktadır. Pasinler Ovası içinde Aras Nehri'nin geçtiği alanda kurulmuş olan ilçe merkezi deniz seviyesinden
HORASAN: 1071 Malazgirt savaşıyla Anadolu büyük ölçüde Selçuklu Devleti hâkimiyetine girmiştir. Bu savaş öncesinde ve sonrasında İran Horasan'ından gelen Türk toplulukları o zamana kadar ismi ÜSKÜHAT olan yere Horasan ismini vererek yerleşmişlerdir.
Sonraki dönemlerde bölge sırasıyla Saltuk Oğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti, Moğol Hâkimiyeti (1256 - 1340), Çoban Oğulları ve Ertana Beylikleri, Karakoyunlu Devleti, Moğollar ve Safavi Devleti Hâkimiyetinde kaldıktan sonra 1514 Çaldıran Savaşıyla birlikte Osmanlı Devleti hakimiyetine girmiştir.
Osmanlı döneminde Horasan, Erzurum Sancağı Pasinler Kazasına bağlı 16 köyden ibaret bir Osmanlı Nahiyesidir.1877 - 1878 Osmanlı Rus Harbi sonunda Horasan - Sarıkamış ve Eleşkirt sınırı hemen hemen Osmanlı - Rus sınırını oluşturmuştur.
1.Dünya Savaşı sırasında İlçe 1916 ile 16 Mart 1918 tarihleri arasında Rus ve Ermeni işgali altında kalmıştır.
Horasan ilçesi Cumhuriyet döneminde Pasinler İlçesine Bağlı Zanzak (Akçataş ) Nahiyesinin bir köyü iken 1940 yılında Nahiye merkezi şimdiki Horasan'ın bulunduğu yere nakledilmiş ve 30 köy bağlanmıştır.4 Aralık 1953 de çıkarılan 6191 sayılı kanunla ilçe olmuştur.
Horasan İlçesi Erzurum ilinin doğusunda Aras nehrinin kenarında kurulmuştur. Yüzölçümü 1662 Km2 dir. Deniz seviyesinden yüksekliği
NASIL GİDİLİR: Erzurum çevre illere ve ülkenin diğer bölgelerine kara, demir ve havayolu ulaşım ağıyla bağlıdır.
KARAYOLU: Otobüs Terminali il merkezindedir. Otogar Tel: 442 233 12 00
DEMİRYOLU: Tren Garı il merkezindedir. İstasyon Tel: 442 218 19 16
DEMİRYOLU: Tren Garı il merkezindedir. İstasyon Tel: 442 218 19 16
HAVAYOLU: İlin Ankara ve İstanbul Sabiha Gökçen Hava Alanı bağlantılı yurtiçi ve yurtdışı seferlerinin yapıldığı Erzurum havaalanı, şehre 10 km mesafededir. Hava Limanı Tel: 442 327 28 35
NE YENİR: Su böreği, cağ kebabı, ekşili dolma, kesme çorbası, ayran aşı (yayla çorbası) çiriş, şalgam dolması, yumurta pilavı, kadayıf dolması Erzurum'un geleneksel mutfağını oluşturur.
NE ALINIR: Erzurum Oltu taşı işçiliği ile çok meşhurdur. Oltu taşından yapılan tespihler, ağızlıklar, bilezik, gerdanlıklar, broş, küpe, saç tokası yörenin önemli hediyelik eşyalarıdır. Oltu taşından imal edilen bu hediyelik eşyaları en zengin çeşitleriyle Erzurum şehir merkezinde “Taşhan” olarak da bilinen Rüstem Paşa Bedesteni’nde bulmak mümkündür.
YAPMADAN DÖNME: Palandöken'de kayak yapmadan, Çifte minareli Medreseyi, Yakutiye Medresesi'ni ve müzeleri görmeden, Yolunuz İspir'e düşerse rafting sporu yapmadan, Yolunuz Tortum'dan geçerse Tortum Şelalesi'ni ve gölünü görmeden, Cağ kebap, su böreği, ayran çorbası, kadayıf dolması yemeden Dönmeyin.
İLETİŞİM BİLGİLERİ:
YAPMADAN DÖNME: Palandöken'de kayak yapmadan, Çifte minareli Medreseyi, Yakutiye Medresesi'ni ve müzeleri görmeden, Yolunuz İspir'e düşerse rafting sporu yapmadan, Yolunuz Tortum'dan geçerse Tortum Şelalesi'ni ve gölünü görmeden, Cağ kebap, su böreği, ayran çorbası, kadayıf dolması yemeden Dönmeyin.
İLETİŞİM BİLGİLERİ:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder